Viyolonsel Halil İbrahim Polat

Viyolonsel

Tudem Roman Ödülü, 2017Homeros Şiir Ödülü, 2011Varlık Dergisi - Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü, 2010 Her şeyin sonundaydım ya da hiçliğin başında...Tanrı, insanları derin bir uykuya yatırmıştı. Bense, Tanrı’nın kısacık...
Stokta var
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
84,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,01TL
Havale/EFT ile: 82,32TL
9786254418297
1243172
Viyolonsel
Viyolonsel
84.00

Tudem Roman Ödülü, 2017

Homeros Şiir Ödülü, 2011

Varlık Dergisi - Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü, 2010

 

Her şeyin sonundaydım ya da hiçliğin başında...

Tanrı, insanları derin bir uykuya yatırmıştı. Bense, Tanrı’nın kısacık uykusuna yatırılmış uzun bir rüyaydım. Kaç zamandır notaları yalnızlığıma iliştirilmiş bir müziğin koynunda yaşıyordum. Müziği içimin suyuna karmak, onda kaybolmak için ıssızlığa yurt olmuş evimin çürümeye yüz tutmuş parkeleri üzerinde uzanıyordum. Kederin okunaksız kelimelerini gözden geçirip saatlerce kendimi notaların üstüne bırakıyor ve yankının içimi kanatmaya meyilli dar sokaklarını adımlıyordum. Beni kendine çeken ve bir zamk gibi ruhumun her tınısına yapışan, tellerin üzerinde gergef gibi dolaşan parmakları düşle gerçek arası bir mesafe içinde duyumsuyordum. Bu dokunuşlar gümrah saatlerin trajedisini yaslı aynaların gölgesine betimliyor, günden güne içimi kemiren onulmaz yaraların iyileştiricisi oluyorlardı

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786254418297
Boyut:
13.5x19.5
Sayfa Sayısı:
120
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Tudem Roman Ödülü, 2017

Homeros Şiir Ödülü, 2011

Varlık Dergisi - Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü, 2010

 

Her şeyin sonundaydım ya da hiçliğin başında...

Tanrı, insanları derin bir uykuya yatırmıştı. Bense, Tanrı’nın kısacık uykusuna yatırılmış uzun bir rüyaydım. Kaç zamandır notaları yalnızlığıma iliştirilmiş bir müziğin koynunda yaşıyordum. Müziği içimin suyuna karmak, onda kaybolmak için ıssızlığa yurt olmuş evimin çürümeye yüz tutmuş parkeleri üzerinde uzanıyordum. Kederin okunaksız kelimelerini gözden geçirip saatlerce kendimi notaların üstüne bırakıyor ve yankının içimi kanatmaya meyilli dar sokaklarını adımlıyordum. Beni kendine çeken ve bir zamk gibi ruhumun her tınısına yapışan, tellerin üzerinde gergef gibi dolaşan parmakları düşle gerçek arası bir mesafe içinde duyumsuyordum. Bu dokunuşlar gümrah saatlerin trajedisini yaslı aynaların gölgesine betimliyor, günden güne içimi kemiren onulmaz yaraların iyileştiricisi oluyorlardı

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat