Geç Betik Gültekin Köktürk Suvarlı

Geç Betik - Anımsamalar 27 Mayıs'tan 12 Eylül'e Anımsamalar

Anımsamalar1970'li yılların başında, yeni bir dünya kurma heyecanıyla kavgaya girmiş̧ bir grup genç̧, İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı Savcılığı tarafından, tümü̈ emir komuta zincirine bağlı rütbeli askerlerden oluşan bir...
9786057434203
1165404
Geç Betik - Anımsamalar
Geç Betik - Anımsamalar 27 Mayıs'tan 12 Eylül'e Anımsamalar
34.65

Anımsamalar
1970'li yılların başında, yeni bir dünya kurma heyecanıyla kavgaya girmiş̧ bir grup genç̧, İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı Savcılığı tarafından, tümü̈ emir komuta zincirine bağlı rütbeli askerlerden oluşan bir mahkemenin huzuruna çıkarıldılar. Bütün ülkede, bütün büyük kentler komutanların kurduğu mahkemelerde, işkencelerden geçmiş̧ yüzlerce devrimci genç̧, aydın, sendikacı yargılanıyor, hızla mahkûm ediliyor, zindanlara tıkılıyordu. İzmir'de bu kıyım merkezlerinden biriydi. Emirnamelerle kasaplara et fiyatı dayatan, “sayın muhbir vatandaş̧” terimini tarihe armağan eden sıkıyönetim komutanlığının savcılığı “harıl harıl” çalışıyordu.


O sırada, bu hak ve hukuk öğüten dehşet mekanizmasının karşısında, ilk izlenimde her haliyle güven veren, bilgisi, cesareti ve çalışkanlığıyla olduğu kadar yakışıklılığıyla da dikkat çeken bir avukat, Gültekin Köktürk Suvarlı vardı. Savcılığın bürokratik labirentlerinden, cezaevlerinin her kapısı ayrı engel ve eziyetle sımsıkı kapatılmış̧ kapılarına kadar koşturuyor, bir dosyadan diğerine, bir duruşmadan ötekine geçiyordu. Davasını yüklendiği insanların sorunları yalnızca mahkeme duvarlarıyla sınırlı değildi. Cezaevlerinde sağlık sorunları, yakınlarıyla görüşmeleri, kitaptan giysiye kişisel ihtiyaçları, uzak kentlerden gelen ziyaretçilerin sorunları da Gültekin Köktürk Suvarlı'nın ajandasında kayıtlıydı.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786057434203
Boyut:
13 x 19,5
Sayfa Sayısı:
308
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Anımsamalar
1970'li yılların başında, yeni bir dünya kurma heyecanıyla kavgaya girmiş̧ bir grup genç̧, İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı Savcılığı tarafından, tümü̈ emir komuta zincirine bağlı rütbeli askerlerden oluşan bir mahkemenin huzuruna çıkarıldılar. Bütün ülkede, bütün büyük kentler komutanların kurduğu mahkemelerde, işkencelerden geçmiş̧ yüzlerce devrimci genç̧, aydın, sendikacı yargılanıyor, hızla mahkûm ediliyor, zindanlara tıkılıyordu. İzmir'de bu kıyım merkezlerinden biriydi. Emirnamelerle kasaplara et fiyatı dayatan, “sayın muhbir vatandaş̧” terimini tarihe armağan eden sıkıyönetim komutanlığının savcılığı “harıl harıl” çalışıyordu.


O sırada, bu hak ve hukuk öğüten dehşet mekanizmasının karşısında, ilk izlenimde her haliyle güven veren, bilgisi, cesareti ve çalışkanlığıyla olduğu kadar yakışıklılığıyla da dikkat çeken bir avukat, Gültekin Köktürk Suvarlı vardı. Savcılığın bürokratik labirentlerinden, cezaevlerinin her kapısı ayrı engel ve eziyetle sımsıkı kapatılmış̧ kapılarına kadar koşturuyor, bir dosyadan diğerine, bir duruşmadan ötekine geçiyordu. Davasını yüklendiği insanların sorunları yalnızca mahkeme duvarlarıyla sınırlı değildi. Cezaevlerinde sağlık sorunları, yakınlarıyla görüşmeleri, kitaptan giysiye kişisel ihtiyaçları, uzak kentlerden gelen ziyaretçilerin sorunları da Gültekin Köktürk Suvarlı'nın ajandasında kayıtlıydı.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat