Yarım Asır Anestezi Gülnaz Arslan

Yarım Asır Anestezi

Başlamadan önce, yazmak için kendimden beklemediğim bu yürekliliğe şaştığımı söylemem gerek. Bugüne kadar eski­de kalmış mektuplar, okulda Türkçe derslerindeki kompozisyon ödevleri ve akademik hayatta formatı belli bilimsel makaleler...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
18,75TL
Taksitli fiyat: 9 x 2,39TL
9786056917486
1086458
Yarım Asır Anestezi
Yarım Asır Anestezi
18.75

Başlamadan önce, yazmak için kendimden beklemediğim bu yürekliliğe şaştığımı söylemem gerek. Bugüne kadar eski­de kalmış mektuplar, okulda Türkçe derslerindeki kompozisyon ödevleri ve akademik hayatta formatı belli bilimsel makaleler ve kitap bölümleri dışında, yazı denemem olmadı. İlkokuldayken bir kez ev ödevi olarak bir hikâye yazmamız istenmiş ve öğretmenim yazdığımı beğenip sınıfın duvarına asmıştı. Konusunu hatırlama­dığım hikâyemi, akşamları erken yatırıldığım için, uyuyana kadar gaz lambası ışığında köy evimizin tahta tavanını seyrederken, tahtaların hareleri ve çizgilerinden hayvanlar, dağlar, dereler ben­zetmeleriyle kurguladığımı biliyorum yalnızca. Hepsi bu kadar... Peki, nerden aklıma geldi yazmak? Bilindiği gibi insanlar yaşlandıkça farkında olmadan çok konu­şur. Yaygın deyimle çenemize vuruyor. Aynı konu sık sık zevkle tekrarlanır, dinleyen sıkılır ama nezaket gereği ilk kez dinliyor­muş gibi yapar. Oysa ki küçük çocuklar aynı masalı her gece aynı zevkle dinler, bu kez anlatan sıkılır.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786056917486
Boyut:
14 x 21,5
Sayfa Sayısı:
176
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Başlamadan önce, yazmak için kendimden beklemediğim bu yürekliliğe şaştığımı söylemem gerek. Bugüne kadar eski­de kalmış mektuplar, okulda Türkçe derslerindeki kompozisyon ödevleri ve akademik hayatta formatı belli bilimsel makaleler ve kitap bölümleri dışında, yazı denemem olmadı. İlkokuldayken bir kez ev ödevi olarak bir hikâye yazmamız istenmiş ve öğretmenim yazdığımı beğenip sınıfın duvarına asmıştı. Konusunu hatırlama­dığım hikâyemi, akşamları erken yatırıldığım için, uyuyana kadar gaz lambası ışığında köy evimizin tahta tavanını seyrederken, tahtaların hareleri ve çizgilerinden hayvanlar, dağlar, dereler ben­zetmeleriyle kurguladığımı biliyorum yalnızca. Hepsi bu kadar... Peki, nerden aklıma geldi yazmak? Bilindiği gibi insanlar yaşlandıkça farkında olmadan çok konu­şur. Yaygın deyimle çenemize vuruyor. Aynı konu sık sık zevkle tekrarlanır, dinleyen sıkılır ama nezaket gereği ilk kez dinliyor­muş gibi yapar. Oysa ki küçük çocuklar aynı masalı her gece aynı zevkle dinler, bu kez anlatan sıkılır.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat