Onlar ve Köpekleri Gülhan Tuba Çelik

Onlar ve Köpekleri

Gülhan Tuba Çelik ikinci öykü kitabı Onlar ve Köpekleri'nde İstanbul'un yedinci tepesinden, Fatih'in rüzgarlı yerlerinden sesleniyor okura. Öykü kahramanları yerleşikler, kalanlar, gitme defterini kapatmış olanlar. Kocamustafapaşa'da,...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
97,92TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,46TL
9786257785198
1157036
Onlar ve Köpekleri
Onlar ve Köpekleri
97.92

Gülhan Tuba Çelik ikinci öykü kitabı Onlar ve Köpekleri'nde İstanbul'un yedinci tepesinden, Fatih'in rüzgarlı yerlerinden sesleniyor okura. Öykü kahramanları yerleşikler, kalanlar, gitme defterini kapatmış olanlar. Kocamustafapaşa'da, Yedikule'de, Samatya'da dolaşan bu insanlara yakınlıktan doğan bir kaybetme korkusu eşlik ediyor zaman zaman. Unkapanı Kemeri'ndeki karpuz çekirdekleri, Cibali'deki asırlık incir ağaçları, İstasyon Caddesi'nin çamaşırları bu korkuya biraz umut verirken; sur dışı mezarlıkları, manastır bahçeleri ve ayazmalar da kaybetmenin kadim bir kader olduğunun altını çiziyor.

Öykülerde Suriçi İstanbul'u kimi zaman bir sıkışmayı, kimi zaman bir aydınlığı simgeliyor mekânsal olarak. Bazen ruh haline eşlik eden canlı bir varlık, bazen binlerce yıl önceki işlevinde bir araç olarak hayat buluyor. Şehrin sesi yüzlerce yıl öteden gelip kahramanların kanına karışıyor.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786257785198
Boyut:
12,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
104
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Gülhan Tuba Çelik ikinci öykü kitabı Onlar ve Köpekleri'nde İstanbul'un yedinci tepesinden, Fatih'in rüzgarlı yerlerinden sesleniyor okura. Öykü kahramanları yerleşikler, kalanlar, gitme defterini kapatmış olanlar. Kocamustafapaşa'da, Yedikule'de, Samatya'da dolaşan bu insanlara yakınlıktan doğan bir kaybetme korkusu eşlik ediyor zaman zaman. Unkapanı Kemeri'ndeki karpuz çekirdekleri, Cibali'deki asırlık incir ağaçları, İstasyon Caddesi'nin çamaşırları bu korkuya biraz umut verirken; sur dışı mezarlıkları, manastır bahçeleri ve ayazmalar da kaybetmenin kadim bir kader olduğunun altını çiziyor.

Öykülerde Suriçi İstanbul'u kimi zaman bir sıkışmayı, kimi zaman bir aydınlığı simgeliyor mekânsal olarak. Bazen ruh haline eşlik eden canlı bir varlık, bazen binlerce yıl önceki işlevinde bir araç olarak hayat buluyor. Şehrin sesi yüzlerce yıl öteden gelip kahramanların kanına karışıyor.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat