Altın Tepe Francis Spufford

Altın Tepe

"Spufford, çağdaş edebiyatın en orijinal isimlerinden birisi."- Nick HornbyEğer bir hafta sonra, Bay Smith’in New-York sokaklarındaki gezintilerinin bir haritası çizilse ve her bir yolun çizgisi, Smith’in üzerinde attığı adımlarla...
Stokta var
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
115,20TL
Taksitli fiyat: 9 x 15,10TL
Havale/EFT ile: 112,90TL
9786055159757
959766
Altın Tepe
Altın Tepe
115.20

"Spufford, çağdaş edebiyatın en orijinal isimlerinden birisi."

- Nick Hornby

Eğer bir hafta sonra, Bay Smith’in New-York sokaklarındaki gezintilerinin bir haritası çizilse ve her bir yolun çizgisi, Smith’in üzerinde attığı adımlarla doğru orantılı olarak kalınlaşıp incelseydi, başı Lee Hanım’ın evine denk gelen iç içe geçmiş bir yılan şekli çıkardı ortaya. Kalın bir çizgi, Smith’in her sabah kahvaltısını yaptığı, Hendrick’le ve sayıları her daim artan gediklilerle samimi sohbetler ettiği ve Septimus Oakeshott’tan soğuk selamlar aldığı Merchants Kahve Dükkânı’na çıkardı. Azımsanmayacak derecede mürekkep yiyen, fakat nispeten daha ince bir başka çizgi de Altın Tepe Caddesi’ne ve Lovell’lara giderdi; ve yine bir başkası da, şehrin dış çeperinde; batıda ya da Broad Way’in Hudson tarafında kalan ve buradan oldukça kullanışlı kollara ayrılıp Smith’in bulabildiği her meyhaneyi ya da mahzeni ya da batakhaneyi bile isteye ziyaret ederek her birinde kayıp şeyleri gizlice bulma konusunda uzmanlaşmış birilerini aradığı dar sokaklara uzanırdı.

Londra’da da böyle insanlar vardı tabii, gün ışığıyla şehrin suç katmanı arasında, hanım evlatlarıyla çeteler arasında iletişim noktası olma görevini üstleniyorlardı ve eğer sizi soyan bir hırsızla pazarlığa girişmek istiyorsanız kapısını çalacağınız kişiler bunlardı. Fakat artık New York bu sofistike rahatlıktan mahrum olduğundan mı, yoksa yanlış sorular sorduğundan mı bilinmez, Smith’in eline geçen tek şey girdiği toprak zeminli odalarda karşılaştığı kasvetli sessizlik ve oralarda içenlerin kendisine attığı pek de dostane olmayan bakışlardı. Bu arada bir kez kullanılmış olamayacak kadar kalın olan başka çizgiler, Smith’in hedefinin gerektirdiği sorgulamaları mümkün olduğunca gizli bir şekilde gerçekleştirebilmek için yola çıktığı mekânları işaret ediyordu. Fakat bu yılanın ana ve destekleyici uzuvlarını birbirine karıştırmak bu uzuvları narin çizgilerin oluşturduğu bir labirentte âdeta kaybetmek tıpkı bir örümceğin, kolları her yöne uzanan ağlarını andırıyordu; sanki Bay Smith şehrin barındırdığı her sokakta, caddede, limanda ve yolda en az bir kere, hiç acele etmeksizin dolaşmayı kendine sistemli bir meşgale hâline getirmiş gibi görünüyordu. Bay Smith neredeyse her yerde, soluklarının arasında ıslık çala çala gezinmişti; fakat arkasından şöyle bir gördüğü o zayıf, uzun boylu, siyah saçlı hırsıza benzer kimseye rastlamamıştı. Belki de hırsız uzun saçlarını kestirmiş ya da şapkasının ardına saklamıştı, belki çok göz önünde görünmemeye çalışıyordu, belki de şehrin dışındaki yerleşim yerlerinde yaşıyordu Greenwich ya da Haarlem, Breuckelen ya da Flushing gibi ki Smith buralara henüz uğramamıştı; belki de Smith’in şansı yaver gitmiyordu, şehirde sadece altı bin kişi yaşıyor olsa da ikisinin bir daha asla karşılaşmaması, birbirini kesen çizgiler üzerinden tekrar tekrar geçip asla aynı anda aynı yerde rastlaşmamaları da muhtemeldi.

- Francis Spufford

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786055159757
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
304
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-07
Çeviren:
Berkan M. Şimşek
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Golden Hill

"Spufford, çağdaş edebiyatın en orijinal isimlerinden birisi."

- Nick Hornby

Eğer bir hafta sonra, Bay Smith’in New-York sokaklarındaki gezintilerinin bir haritası çizilse ve her bir yolun çizgisi, Smith’in üzerinde attığı adımlarla doğru orantılı olarak kalınlaşıp incelseydi, başı Lee Hanım’ın evine denk gelen iç içe geçmiş bir yılan şekli çıkardı ortaya. Kalın bir çizgi, Smith’in her sabah kahvaltısını yaptığı, Hendrick’le ve sayıları her daim artan gediklilerle samimi sohbetler ettiği ve Septimus Oakeshott’tan soğuk selamlar aldığı Merchants Kahve Dükkânı’na çıkardı. Azımsanmayacak derecede mürekkep yiyen, fakat nispeten daha ince bir başka çizgi de Altın Tepe Caddesi’ne ve Lovell’lara giderdi; ve yine bir başkası da, şehrin dış çeperinde; batıda ya da Broad Way’in Hudson tarafında kalan ve buradan oldukça kullanışlı kollara ayrılıp Smith’in bulabildiği her meyhaneyi ya da mahzeni ya da batakhaneyi bile isteye ziyaret ederek her birinde kayıp şeyleri gizlice bulma konusunda uzmanlaşmış birilerini aradığı dar sokaklara uzanırdı.

Londra’da da böyle insanlar vardı tabii, gün ışığıyla şehrin suç katmanı arasında, hanım evlatlarıyla çeteler arasında iletişim noktası olma görevini üstleniyorlardı ve eğer sizi soyan bir hırsızla pazarlığa girişmek istiyorsanız kapısını çalacağınız kişiler bunlardı. Fakat artık New York bu sofistike rahatlıktan mahrum olduğundan mı, yoksa yanlış sorular sorduğundan mı bilinmez, Smith’in eline geçen tek şey girdiği toprak zeminli odalarda karşılaştığı kasvetli sessizlik ve oralarda içenlerin kendisine attığı pek de dostane olmayan bakışlardı. Bu arada bir kez kullanılmış olamayacak kadar kalın olan başka çizgiler, Smith’in hedefinin gerektirdiği sorgulamaları mümkün olduğunca gizli bir şekilde gerçekleştirebilmek için yola çıktığı mekânları işaret ediyordu. Fakat bu yılanın ana ve destekleyici uzuvlarını birbirine karıştırmak bu uzuvları narin çizgilerin oluşturduğu bir labirentte âdeta kaybetmek tıpkı bir örümceğin, kolları her yöne uzanan ağlarını andırıyordu; sanki Bay Smith şehrin barındırdığı her sokakta, caddede, limanda ve yolda en az bir kere, hiç acele etmeksizin dolaşmayı kendine sistemli bir meşgale hâline getirmiş gibi görünüyordu. Bay Smith neredeyse her yerde, soluklarının arasında ıslık çala çala gezinmişti; fakat arkasından şöyle bir gördüğü o zayıf, uzun boylu, siyah saçlı hırsıza benzer kimseye rastlamamıştı. Belki de hırsız uzun saçlarını kestirmiş ya da şapkasının ardına saklamıştı, belki çok göz önünde görünmemeye çalışıyordu, belki de şehrin dışındaki yerleşim yerlerinde yaşıyordu Greenwich ya da Haarlem, Breuckelen ya da Flushing gibi ki Smith buralara henüz uğramamıştı; belki de Smith’in şansı yaver gitmiyordu, şehirde sadece altı bin kişi yaşıyor olsa da ikisinin bir daha asla karşılaşmaması, birbirini kesen çizgiler üzerinden tekrar tekrar geçip asla aynı anda aynı yerde rastlaşmamaları da muhtemeldi.

- Francis Spufford

Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 61,63    123,26   
3 41,86    125,57   
6 21,89    131,33   
9 15,10    135,94   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 61,63    123,26   
3 42,51    127,53   
6 21,89    131,33   
9 15,10    135,94   
Ziraat Bankkart Combo
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 61,63    123,26   
3 42,24    126,72   
6 21,89    131,33   
9 15,23    137,09   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 61,63    123,26   
3 42,62    127,87   
6 21,89    131,33   
9 15,23    137,09   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 61,63    123,26   
3 42,62    127,87   
6 22,85    137,09   
9 15,23    137,09   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 61,63    123,26   
3 38,78    116,35   
6 21,89    131,33   
9 15,23    137,09   
World Card - 100 TL ve üzerine + 3 taksit
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 115,20    115,20   
2 61,63    123,26   
3 42,24    126,72   
6 21,89    131,33   
9 15,23    137,09   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat