Kaç Zil Kaldı Örtmenim? Filiz Aygündüz

Kaç Zil Kaldı Örtmenim?

Diyarbakır'ın küçük bir kasabasına atanan yirmi üç yaşında bir öğretmen... İstanbul'daki güvenli evinde, televizyon haberlerinde seyrettiği "uzaktaki köy"de yeni bir hayata başlıyor. O köyün ne dili tanıdık ne de alışkanlıkları....
9786051119205
986048
Kaç Zil Kaldı Örtmenim?
Kaç Zil Kaldı Örtmenim?
50.15


Diyarbakır'ın küçük bir kasabasına atanan yirmi üç yaşında bir öğretmen...

İstanbul'daki güvenli evinde, televizyon haberlerinde seyrettiği "uzaktaki köy"de yeni bir hayata başlıyor. O köyün ne dili tanıdık ne de alışkanlıkları. Bu yeni dünyanın içinde ona rehberlik edenler ise otuz iki küçük çocukla bir büyük aşk... Filiz Aygündüz'ün samimi anlatımıyla farklılıkları, kimlikleri, dili, ölümü ve hayatı sorguladığı Kaç Zil Kaldı Örtmenim?, Türkiye'nin en önemli meselelerinden birine siyasetin değil, insan öykülerinin içinden bakıyor.

"Duyduğum ilk Kürtçe kelime 'gel' anlamına gelen 'were'... Kafa karışıklığı. Ne yani, burada insanlar, anlamadığım bir dilden mi konuşuyor? Birkaç saat önce yerliyken birkaç saat sonra yabancıydık; aynı ülkenin sınırlarında. Sırf insanlar anadillerini konuşuyorlar diye" Tuhaf bir kızgınlık duyuyordum. Anlamamaktan. Dilin yoksa yalnızmışsın meğer."



Sayfa Sayısı: 210

Baskı Yılı: 2010


Dili: Türkçe
Yayınevi: Doğan Kitap

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786051119205
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
208
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2010
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe


Diyarbakır'ın küçük bir kasabasına atanan yirmi üç yaşında bir öğretmen...

İstanbul'daki güvenli evinde, televizyon haberlerinde seyrettiği "uzaktaki köy"de yeni bir hayata başlıyor. O köyün ne dili tanıdık ne de alışkanlıkları. Bu yeni dünyanın içinde ona rehberlik edenler ise otuz iki küçük çocukla bir büyük aşk... Filiz Aygündüz'ün samimi anlatımıyla farklılıkları, kimlikleri, dili, ölümü ve hayatı sorguladığı Kaç Zil Kaldı Örtmenim?, Türkiye'nin en önemli meselelerinden birine siyasetin değil, insan öykülerinin içinden bakıyor.

"Duyduğum ilk Kürtçe kelime 'gel' anlamına gelen 'were'... Kafa karışıklığı. Ne yani, burada insanlar, anlamadığım bir dilden mi konuşuyor? Birkaç saat önce yerliyken birkaç saat sonra yabancıydık; aynı ülkenin sınırlarında. Sırf insanlar anadillerini konuşuyorlar diye" Tuhaf bir kızgınlık duyuyordum. Anlamamaktan. Dilin yoksa yalnızmışsın meğer."



Sayfa Sayısı: 210

Baskı Yılı: 2010


Dili: Türkçe
Yayınevi: Doğan Kitap

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat