Küçük Kaşif'in Maceraları Eyüp Hayta

Küçük Kaşif'in Maceraları

“Ben kuşlara izin vermem. Uzun kollarım var. Bir çırpıda ürkütürüm. Yapraklarım konmalarına izin vermez. Sen kendine bak ihtiyar.”Bir başka ses daha karıştı sohbetlerine. Sakin gibi göründüğüme aldanmayın. Bir fırtına da...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
59,40TL
Taksitli fiyat: 9 x 7,56TL
9786056971464
972618
Küçük Kaşif'in Maceraları
Küçük Kaşif'in Maceraları
59.40

“Ben kuşlara izin vermem. Uzun kollarım var. Bir çırpıda ürkütürüm. Yapraklarım konmalarına izin vermez. Sen kendine bak ihtiyar.”


Bir başka ses daha karıştı sohbetlerine. Sakin gibi göründüğüme aldanmayın. Bir fırtına da hırçın rüzgar olurum. Kelebeklerimize zarar verenleri sararan sonbahar yaprağı gibi oradan oraya savururuz. Sonra nereye düşeceğini seçemez bile. “


Neler oluyordu. Küçük Kaşif'le arkadaşı donup kalmışlardı. Kaskatı kesilmişlerdi. Birden komşu olan küme şeklinde dizilmiş pamuktan bulutlara dalınca kendine geldiler. Bu konuşanlar bulutlar olamazdı. Onlar adeta dans ediyor. Oradan oraya sürükleniyorlardı. Bazıları dağlara tutunuyor, savrulmak istemiyordu. Çok sevmişti galiba dağları. Ayrılmak onlar için ölüm olsa gerek. Hem aralarında türkü söylüyorlardı. Müziği de rüzgâr kardeşleri çalıyordu. Ne güzel bir ahenk oluşturmuşlardı.


“Küçük Kaşif biliyor musun?”



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786056971464
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
64
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

“Ben kuşlara izin vermem. Uzun kollarım var. Bir çırpıda ürkütürüm. Yapraklarım konmalarına izin vermez. Sen kendine bak ihtiyar.”


Bir başka ses daha karıştı sohbetlerine. Sakin gibi göründüğüme aldanmayın. Bir fırtına da hırçın rüzgar olurum. Kelebeklerimize zarar verenleri sararan sonbahar yaprağı gibi oradan oraya savururuz. Sonra nereye düşeceğini seçemez bile. “


Neler oluyordu. Küçük Kaşif'le arkadaşı donup kalmışlardı. Kaskatı kesilmişlerdi. Birden komşu olan küme şeklinde dizilmiş pamuktan bulutlara dalınca kendine geldiler. Bu konuşanlar bulutlar olamazdı. Onlar adeta dans ediyor. Oradan oraya sürükleniyorlardı. Bazıları dağlara tutunuyor, savrulmak istemiyordu. Çok sevmişti galiba dağları. Ayrılmak onlar için ölüm olsa gerek. Hem aralarında türkü söylüyorlardı. Müziği de rüzgâr kardeşleri çalıyordu. Ne güzel bir ahenk oluşturmuşlardı.


“Küçük Kaşif biliyor musun?”



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat