John Locke ve G.Berkeley'de DilDüşünce ve Varlık İlişkisi
İnsan öteden beri kimi eylemleriyle ya da kimi özelliğiyle hatta bir tek özelliği, bir tek yapıp etmesiyle belirlenmiştir. İnsan için animal rationale, zoon politikon, homo faber, homo economicus vb. denmiştir. Esasen onun en önemli niteliği kavram / kavramlar üreten bir varlık olmasıdır. Öyleyse insan kavram / kavramlar kuran ve bunu kendisi gibi olanlara ileten, hiç olmazsa iletme eğiliminde olan; dünyasını bu kavramlara göre oluşturan, kısacası “dilde ışıldayan” bir varlıktır.
“Varolan, ne türden olursa olsun, ancak insan düşünmesinin kavram kurma etkinliği aracılığıyla gerçekten varolmaktadır. Gerçekten varolma ise bir bilginin konusu olabilmek demektir; varolanın, bilme-bilinme boyutunu kazanmış olması demektir. Kendi başına varolan, düşünmeye konu olmadığı sürece bulanık bir varoluşa sahiptir; ancak düşünmenin konusu olduktan sonra bu bulanıklıktan sıyrılır ve artık bundan böyle de genellikle bilgiye açık bir varolan olarak varoluşunu sürdürür”. “Buna göre bilme bir objeyi bilmedir, ama her bilmede, her bilinç de bilinen obje'den başka bir şey daha, bilen subje'de vardır”. Subje'de kavram kuran yani dilin sahibi olan, bununla bilgi üreten ve ürettiği bilgiyi ileten varlıktır, yani insandır.
(Tanıtım Bülteninden)
İnsan öteden beri kimi eylemleriyle ya da kimi özelliğiyle hatta bir tek özelliği, bir tek yapıp etmesiyle belirlenmiştir. İnsan için animal rationale, zoon politikon, homo faber, homo economicus vb. denmiştir. Esasen onun en önemli niteliği kavram / kavramlar üreten bir varlık olmasıdır. Öyleyse insan kavram / kavramlar kuran ve bunu kendisi gibi olanlara ileten, hiç olmazsa iletme eğiliminde olan; dünyasını bu kavramlara göre oluşturan, kısacası “dilde ışıldayan” bir varlıktır.
“Varolan, ne türden olursa olsun, ancak insan düşünmesinin kavram kurma etkinliği aracılığıyla gerçekten varolmaktadır. Gerçekten varolma ise bir bilginin konusu olabilmek demektir; varolanın, bilme-bilinme boyutunu kazanmış olması demektir. Kendi başına varolan, düşünmeye konu olmadığı sürece bulanık bir varoluşa sahiptir; ancak düşünmenin konusu olduktan sonra bu bulanıklıktan sıyrılır ve artık bundan böyle de genellikle bilgiye açık bir varolan olarak varoluşunu sürdürür”. “Buna göre bilme bir objeyi bilmedir, ama her bilmede, her bilinç de bilinen obje'den başka bir şey daha, bilen subje'de vardır”. Subje'de kavram kuran yani dilin sahibi olan, bununla bilgi üreten ve ürettiği bilgiyi ileten varlıktır, yani insandır.
(Tanıtım Bülteninden)