Doğa Etiği Mahmut Özer

Doğa Etiği

“Biz azınlıktakiler için… bir rüzgâr çiçeği bulma fırsatı ifade özgürlüğü kadar vazgeçilmez bir haktır.” Aldo Leopold İnsanlığın, özellikle sanayi devriminden bu yana daha belirgin bir biçimde, “doğaya egemen olmak” ya...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
98,90TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,58TL
9789755338583
874250
Doğa Etiği
Doğa Etiği
98.90

“Biz azınlıktakiler için… bir rüzgâr çiçeği bulma fırsatı ifade özgürlüğü kadar


vazgeçilmez bir haktır.”


Aldo Leopold



İnsanlığın, özellikle sanayi devriminden bu yana daha belirgin bir biçimde, “doğaya egemen olmak” ya da “doğanın efendisi olmak” gibi bir hedefi gerçekleştirmek için muhtemelen boş yeredidinip durduğunu söyleyebiliriz. Doğanın efendisi değil bir parçası olan biz insanlar, artık bu kibirli hedefi, gerçekleşmesi olanaksız bu ham hayali bırakıp, doğa ile uyum içerisinde yaşamanın yollarını aramak zorunda olduğumuzu anlamalıyız.



Çoğumuzun düşündüğü ya da sandığı gibi biz insan türünün üyeleri belki gerçekten de bu dünyadaki varlıkların en değerlisi ya da şereflisiyizdir. Kim bilir? Eğer böyleyse bunu, bizim de bir parçası olduğumuz doğaya olan tutumumuzla da göstermemiz gerekmez mi? Tıpkı Aldo Leopold'un dediği gibi:



“Eğer insan türüne özgü verili özel bir asalet varsa – diğer tüm varlıklarda olandan farklı ve daha üstün özel evrensel bir değer – bunun göstergesi nedir? … Yeryüzünü tahrip etmeden, kendi türüne ve diğer tüm yaşama saygılı bir toplum kurmayı başarmış olmak mı? Yoksa… patates böceği gibi, patatesi tüketirken kendini de tüketen bir toplum mu? Biri ya da diğeri, [hangisini başaracağımızın] hükmü ‘sonsuzluğun alaycı sessizliğinde' verilecek.”



(Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Medya Cinsi:
Ciltsiz
Stok Kodu:
9789755338583
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
295
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-04
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

“Biz azınlıktakiler için… bir rüzgâr çiçeği bulma fırsatı ifade özgürlüğü kadar


vazgeçilmez bir haktır.”


Aldo Leopold



İnsanlığın, özellikle sanayi devriminden bu yana daha belirgin bir biçimde, “doğaya egemen olmak” ya da “doğanın efendisi olmak” gibi bir hedefi gerçekleştirmek için muhtemelen boş yeredidinip durduğunu söyleyebiliriz. Doğanın efendisi değil bir parçası olan biz insanlar, artık bu kibirli hedefi, gerçekleşmesi olanaksız bu ham hayali bırakıp, doğa ile uyum içerisinde yaşamanın yollarını aramak zorunda olduğumuzu anlamalıyız.



Çoğumuzun düşündüğü ya da sandığı gibi biz insan türünün üyeleri belki gerçekten de bu dünyadaki varlıkların en değerlisi ya da şereflisiyizdir. Kim bilir? Eğer böyleyse bunu, bizim de bir parçası olduğumuz doğaya olan tutumumuzla da göstermemiz gerekmez mi? Tıpkı Aldo Leopold'un dediği gibi:



“Eğer insan türüne özgü verili özel bir asalet varsa – diğer tüm varlıklarda olandan farklı ve daha üstün özel evrensel bir değer – bunun göstergesi nedir? … Yeryüzünü tahrip etmeden, kendi türüne ve diğer tüm yaşama saygılı bir toplum kurmayı başarmış olmak mı? Yoksa… patates böceği gibi, patatesi tüketirken kendini de tüketen bir toplum mu? Biri ya da diğeri, [hangisini başaracağımızın] hükmü ‘sonsuzluğun alaycı sessizliğinde' verilecek.”



(Tanıtım Bülteninden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat