Zaman Gezegeni Cuma Karataş

Zaman Gezgini

Binanın bazı kısımları yıpranmış olsa bile büyük bir bölümü hâlâ sağlamdı. Yapı, bir kenarı kesilmiş portakal biçimindeydi. Yüksek duvarlarla çevriliydi. Girdiği yerin yanında yerden çok da yüksek olmayan bir sahne vardı....
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
39,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 4,96TL
9786051771762
902124
Zaman Gezgini
Zaman Gezgini
39.00

Binanın bazı kısımları yıpranmış olsa bile büyük bir bölümü hâlâ sağlamdı. Yapı, bir kenarı kesilmiş portakal biçimindeydi. Yüksek duvarlarla çevriliydi. Girdiği yerin yanında yerden çok da yüksek olmayan bir sahne vardı. Sahne sağlam gibi görünse de bazı taş parçaları yerinden çıkmış, etrafa savrulmuştu. Yapının zeminini toprak kaplamıştı. Sahnenin karşısı yarım yay biçiminde sıralanmış basamaklarla yukarıya doğru uzanıyordu.


Merdivenlerin pek çok kısmı aşınmış, mermerler yerlerinden sökülmüştü. Duvarlar sağlam görünse de uçları aşınmış, yer yer uçlardaki taşlar da dökülmüştü. Salonun duvarlarında taş süslemeler vardı. Oturma bölümlerinin bazı yerleri aşınmıştı, yıkılmıştı. İnsanı ürküten yarıklar oluşmuştu. Emek ürperdi.

“Ya şimdi bu yarıklardan bir canavar çıkarsa, bir dev biterse o deliklerden birinden...”



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786051771762
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
104
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Binanın bazı kısımları yıpranmış olsa bile büyük bir bölümü hâlâ sağlamdı. Yapı, bir kenarı kesilmiş portakal biçimindeydi. Yüksek duvarlarla çevriliydi. Girdiği yerin yanında yerden çok da yüksek olmayan bir sahne vardı. Sahne sağlam gibi görünse de bazı taş parçaları yerinden çıkmış, etrafa savrulmuştu. Yapının zeminini toprak kaplamıştı. Sahnenin karşısı yarım yay biçiminde sıralanmış basamaklarla yukarıya doğru uzanıyordu.


Merdivenlerin pek çok kısmı aşınmış, mermerler yerlerinden sökülmüştü. Duvarlar sağlam görünse de uçları aşınmış, yer yer uçlardaki taşlar da dökülmüştü. Salonun duvarlarında taş süslemeler vardı. Oturma bölümlerinin bazı yerleri aşınmıştı, yıkılmıştı. İnsanı ürküten yarıklar oluşmuştu. Emek ürperdi.

“Ya şimdi bu yarıklardan bir canavar çıkarsa, bir dev biterse o deliklerden birinden...”



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat