Dünyanın Kısa Avlusu
Kusan değil susan, bağıran değil fısıldayan bir söyleyiş; yerine göre yapıbozuma ve/veya yapıçözüme yaslanan özgün dize kurulumu; içerikle biçemin birbirini var ettiği bütünlük… Çağdaş Türkçe şiirin yetkin ve ayrıksı şiir işçilerinden Cevahir Bedel, yeni şiir kitabıyla Manos'un ellerine ekliyor parmak izlerini. Aynı umutla adımlamak için insanlığın binlerce yıllık sızısını, aynı dirençle… Yola revan oluyor.
Hem dışarı çıkmanın hem içe çekilmenin şiiri, Dünyanın Kısa Avlusu; bir başkası olup kendi varlığına dar gelmenin... Hep bir bahçe hali, hep bir avlu telaşı… ‘Başkaları cehennemdir' diyor ya Sartre, ‘ya o başkaları bizsek?' diye fısıldıyor Cevahir Bedel, ezberden menkul kendiliğimize. Yüzlerce kez doğup yüzlerce kez öldüğümüz bu dirimde, ötelere geçmenin yordamını arıyor, bilinçli bir rahatsızlık ve mutlak bir sorumlulukla. Bir yanda anne eli, seher serinliği ve yağmurlu çayırlar; diğer yanda sürekli bir leke. Önce bir eksiklik olarak varolan insan, eksilmeden durulamayacaksa artık ve büyük bir ‘iç daralması'ysa yaşamak, şiirin de diyeceği bir şeyler vardır elbet. Ki diyecek.
(Tanıtım Bülteninden)
Kusan değil susan, bağıran değil fısıldayan bir söyleyiş; yerine göre yapıbozuma ve/veya yapıçözüme yaslanan özgün dize kurulumu; içerikle biçemin birbirini var ettiği bütünlük… Çağdaş Türkçe şiirin yetkin ve ayrıksı şiir işçilerinden Cevahir Bedel, yeni şiir kitabıyla Manos'un ellerine ekliyor parmak izlerini. Aynı umutla adımlamak için insanlığın binlerce yıllık sızısını, aynı dirençle… Yola revan oluyor.
Hem dışarı çıkmanın hem içe çekilmenin şiiri, Dünyanın Kısa Avlusu; bir başkası olup kendi varlığına dar gelmenin... Hep bir bahçe hali, hep bir avlu telaşı… ‘Başkaları cehennemdir' diyor ya Sartre, ‘ya o başkaları bizsek?' diye fısıldıyor Cevahir Bedel, ezberden menkul kendiliğimize. Yüzlerce kez doğup yüzlerce kez öldüğümüz bu dirimde, ötelere geçmenin yordamını arıyor, bilinçli bir rahatsızlık ve mutlak bir sorumlulukla. Bir yanda anne eli, seher serinliği ve yağmurlu çayırlar; diğer yanda sürekli bir leke. Önce bir eksiklik olarak varolan insan, eksilmeden durulamayacaksa artık ve büyük bir ‘iç daralması'ysa yaşamak, şiirin de diyeceği bir şeyler vardır elbet. Ki diyecek.
(Tanıtım Bülteninden)