Yarın FM
Yarın FM, öykü kişilerinin kendine haslığını dil ve biçiminde taşıyan, özenle inşa edilmiş bir kitap. Çocukluktan yaşlılığa, insanımızın gündelik hayatta fark etmediğimiz renkli taraflarının; korkularının, sevinçlerinin, hayallerinin ve hayal kırıklıklarının ince bir gözlem ve yüksek bir mizah duygusuyla aktarıldığı bu kitaptaki öyküler, biz okurlara öyküyü neden sevdiğimizi bir kez daha hatırlatıyor. Çağdaş Küçük, okurunu anlattığı mekânın ışığı altına birkaç hamlede yerleştirip ona rüzgârın uğultusunu kolayca duyurabilen bir yazar.
‘'Sevgili Diego Armando Maradona, Nasılsın, iyi misin? Dünya kupasını kazandın ya, havandan yanına yaklaşılmaz artık. Okul bahçesinde yaptığımız maçlarda gol atıp kazandığımız zaman ben de havalara girerim, bir de sınıfta en yüksek notu alınca. Yalan yok, Ulaş öğretmenim tutuyor diye ben de Sovyetler Birliği'ni tuttum. Bize, elinden düşmeyen kara gazetenin spor sayfasından Dünya Kupası'na katılacak ülkeleri anlattı, beraber resimlere baktık. Sonra hepimizden bir takım seçmemizi istedi. En iyi arkadaşım Asım gurbetteki dayısından ötürü Almanya'yı seçti. Ama seni ilk izledikten sonra keşke Arjantin'i tutsaydım dedim.''
(Tanıtım Bülteninden)
Yarın FM, öykü kişilerinin kendine haslığını dil ve biçiminde taşıyan, özenle inşa edilmiş bir kitap. Çocukluktan yaşlılığa, insanımızın gündelik hayatta fark etmediğimiz renkli taraflarının; korkularının, sevinçlerinin, hayallerinin ve hayal kırıklıklarının ince bir gözlem ve yüksek bir mizah duygusuyla aktarıldığı bu kitaptaki öyküler, biz okurlara öyküyü neden sevdiğimizi bir kez daha hatırlatıyor. Çağdaş Küçük, okurunu anlattığı mekânın ışığı altına birkaç hamlede yerleştirip ona rüzgârın uğultusunu kolayca duyurabilen bir yazar.
‘'Sevgili Diego Armando Maradona, Nasılsın, iyi misin? Dünya kupasını kazandın ya, havandan yanına yaklaşılmaz artık. Okul bahçesinde yaptığımız maçlarda gol atıp kazandığımız zaman ben de havalara girerim, bir de sınıfta en yüksek notu alınca. Yalan yok, Ulaş öğretmenim tutuyor diye ben de Sovyetler Birliği'ni tuttum. Bize, elinden düşmeyen kara gazetenin spor sayfasından Dünya Kupası'na katılacak ülkeleri anlattı, beraber resimlere baktık. Sonra hepimizden bir takım seçmemizi istedi. En iyi arkadaşım Asım gurbetteki dayısından ötürü Almanya'yı seçti. Ama seni ilk izledikten sonra keşke Arjantin'i tutsaydım dedim.''
(Tanıtım Bülteninden)