Yaşamın Kıyısında
1990'lı yıllarda tanıdım onu. Kendi hâlinde, sessiz sakin, cılız, orta boylu, yaşlıca bir Anadolu köylüsü. Daha önce hiç görmediği, kendisine göre karmaşadan başka anlam ifade etmeyen bir ortamda tanımadığı insanlarla beraber aynı kaderi paylaştığı ve deneyimlediği, her bir hüzün karşısında kendi başına da aynı şeyin gelmemesi için dua ederken içinde giderek artan derin korkuya inat yaşama ve yaşatma çabası ile biricik oğluna gösterdiği derin sevgi, onu hayatta tutma arzusu etkiledi beni.
Yaşanılanların unutulmaması dileği ile sıkmadananlatmaya çalıştım hikâyesini.
(Tanıtım Bülteninden)
1990'lı yıllarda tanıdım onu. Kendi hâlinde, sessiz sakin, cılız, orta boylu, yaşlıca bir Anadolu köylüsü. Daha önce hiç görmediği, kendisine göre karmaşadan başka anlam ifade etmeyen bir ortamda tanımadığı insanlarla beraber aynı kaderi paylaştığı ve deneyimlediği, her bir hüzün karşısında kendi başına da aynı şeyin gelmemesi için dua ederken içinde giderek artan derin korkuya inat yaşama ve yaşatma çabası ile biricik oğluna gösterdiği derin sevgi, onu hayatta tutma arzusu etkiledi beni.
Yaşanılanların unutulmaması dileği ile sıkmadananlatmaya çalıştım hikâyesini.
(Tanıtım Bülteninden)