Duyguların Gücü
Bir insan söz konusu bir şeyi yapmayı amaçladığında ve onu mükemmele getirdiğinde, işi sadece kendisi tarafından değil, yaratıcının niyetini ve amacını doğru bir şekilde bilen veya bildiğini düşünen herkes tarafından mükemmel olarak nitelenecektir. Örneğin, birinin (henüz tamamlanmadığını varsaydığım) bir eseri gördüğünü ve o eserin yaratıcısının amacının bir ev inşa etmek olduğunu bildiğini, o işe kusurlu diyeceğini varsayalım; öte yandan, yaratıcının amaçladığı gayeye kadar götürüldüğünü görür görmez ona mükemmel diyecektir. Ama bir insan daha önce hiç görmediği bir eseri görürse ve zanaatkârın niyetini bilmiyorsa, o eserin mükemmel mi kusurlu mu olduğunu açıkça bilemez. Bu, bu terimlerin birincil anlamı gibi görünüyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Bir insan söz konusu bir şeyi yapmayı amaçladığında ve onu mükemmele getirdiğinde, işi sadece kendisi tarafından değil, yaratıcının niyetini ve amacını doğru bir şekilde bilen veya bildiğini düşünen herkes tarafından mükemmel olarak nitelenecektir. Örneğin, birinin (henüz tamamlanmadığını varsaydığım) bir eseri gördüğünü ve o eserin yaratıcısının amacının bir ev inşa etmek olduğunu bildiğini, o işe kusurlu diyeceğini varsayalım; öte yandan, yaratıcının amaçladığı gayeye kadar götürüldüğünü görür görmez ona mükemmel diyecektir. Ama bir insan daha önce hiç görmediği bir eseri görürse ve zanaatkârın niyetini bilmiyorsa, o eserin mükemmel mi kusurlu mu olduğunu açıkça bilemez. Bu, bu terimlerin birincil anlamı gibi görünüyor.
(Tanıtım Bülteninden)