Bir Günü Bitirme Sanatı
Banu Özyürek'in çok sevilen ilk öykü kitabı okurla yeniden buluşuyor!
Bir Günü Bitirme Sanatı'nda dünyayla arasında kurduğu köprüleri her defasında kendi yıkan kadınlar var. Özyürek günlük hayatın sıradan olayları üzerine öyle bir mercek tutuyor ki küçük bir izin, anlamın karnında derin bir yarık olduğu anlaşılıyor; insan hayattaki güvenli yerini kaybediyor. Bir şüphe beraberinde başka şüpheleri getirirken hiçbir nesnenin, duygunun, düşüncenin eski halini korumadığı, yeniden başlamanın mümkün olmadığı bu öykü dünyasında en iyi şey bir günü bitirmek. Ama günler günleri kovalıyor ve yeniden kuruluyor köprüler. Yeniden yıkılmak üzere elbette.
Semra'yla buluşmamız benim için çok büyük bir anlam taşıyordu (anlamı kendisini aşan tüm şeyler gibi ayağıma dolanacağını seziyor ve göbeğimi daha çok içime çekiyordum). Bir çeşit yeterlilik sınavıydı bu iş artık (ne kadar insansınız?). Gurur meselesiydi (korkarım sizi kabul edemeyeceğiz). Randevu noktamıza yaklaştıkça mide bulantımı, hatta her şeyiyle midemi daha çok hisseder olmuştum. Gözümle hızla taradım alanı; bir hayal kırıklığı ama ne yalan söylemeli, aynı zamanda bir rahatlama… Gelmemişti.
(Tanıtım Bülteninden)
Banu Özyürek'in çok sevilen ilk öykü kitabı okurla yeniden buluşuyor!
Bir Günü Bitirme Sanatı'nda dünyayla arasında kurduğu köprüleri her defasında kendi yıkan kadınlar var. Özyürek günlük hayatın sıradan olayları üzerine öyle bir mercek tutuyor ki küçük bir izin, anlamın karnında derin bir yarık olduğu anlaşılıyor; insan hayattaki güvenli yerini kaybediyor. Bir şüphe beraberinde başka şüpheleri getirirken hiçbir nesnenin, duygunun, düşüncenin eski halini korumadığı, yeniden başlamanın mümkün olmadığı bu öykü dünyasında en iyi şey bir günü bitirmek. Ama günler günleri kovalıyor ve yeniden kuruluyor köprüler. Yeniden yıkılmak üzere elbette.
Semra'yla buluşmamız benim için çok büyük bir anlam taşıyordu (anlamı kendisini aşan tüm şeyler gibi ayağıma dolanacağını seziyor ve göbeğimi daha çok içime çekiyordum). Bir çeşit yeterlilik sınavıydı bu iş artık (ne kadar insansınız?). Gurur meselesiydi (korkarım sizi kabul edemeyeceğiz). Randevu noktamıza yaklaştıkça mide bulantımı, hatta her şeyiyle midemi daha çok hisseder olmuştum. Gözümle hızla taradım alanı; bir hayal kırıklığı ama ne yalan söylemeli, aynı zamanda bir rahatlama… Gelmemişti.
(Tanıtım Bülteninden)