Edebiyatta Eleştirinin Özeleştirisi
Eleştirinin özeleştirisi olur mu? Elbette olur, çünkü eleştirinin öz'üne doğru yapılacak yolculuktur söz konusu olan.
Dergilerde, gazetelerde eleştiri ve edebiyat yazıları yayımlanan, bu yazılarla edebiyat dünyasında ses getiren tartışmaları konu edinen Ayşegül Tözeren'in ilk kitabı ‘'Edebiyatta ‘Eleştirinin Eleştirisi'' adıyla Manos Kitap'tan çıktı.
Tözeren, edebiyatta eleştirel bir kaynak oluşturacak kitabında daha önce gidilmemiş yönlere gidiyor, keşfedilmemiş olan detayları keşfediyor, eleştiride öz'e inerek bizlere daha önce fark edemediğimiz birçok detayı sunuyor.
Üstelik sadece edebiyat üzerinden yapmıyor bunu. Yelpazesini geniş tutarak sosyo kültürel ve siyasi açılımları da eğilerek televizyon çağından başlayıp F tipi öykülere, müebbet edebiyattan edebiyatta TOKİ'leşmeye, kitch romanlardan Orjinin bittiği yere yepyeni keşifler vaat ediyor.
Eleştiri yaparken dahi, “bir ihtimal daha var!” diyerek yola çıkan Ayşegül Tözeren klişe olarak nitelenen tüm eleştiri unsurlarını yeni, taptaze bir bakış açısıyla ele alıyor. Sürekli olarak yaptığımız eleştiriler dahi günü geldiğinde klişe olabiliyor, öyle değil mi?
Klişelere saplanıp kalmamak adına eleştirinin öz'üne inmeye, eleştiriyi eleştirmeye ne dersiniz?
(Tanıtım Bülteninden)
Eleştirinin özeleştirisi olur mu? Elbette olur, çünkü eleştirinin öz'üne doğru yapılacak yolculuktur söz konusu olan.
Dergilerde, gazetelerde eleştiri ve edebiyat yazıları yayımlanan, bu yazılarla edebiyat dünyasında ses getiren tartışmaları konu edinen Ayşegül Tözeren'in ilk kitabı ‘'Edebiyatta ‘Eleştirinin Eleştirisi'' adıyla Manos Kitap'tan çıktı.
Tözeren, edebiyatta eleştirel bir kaynak oluşturacak kitabında daha önce gidilmemiş yönlere gidiyor, keşfedilmemiş olan detayları keşfediyor, eleştiride öz'e inerek bizlere daha önce fark edemediğimiz birçok detayı sunuyor.
Üstelik sadece edebiyat üzerinden yapmıyor bunu. Yelpazesini geniş tutarak sosyo kültürel ve siyasi açılımları da eğilerek televizyon çağından başlayıp F tipi öykülere, müebbet edebiyattan edebiyatta TOKİ'leşmeye, kitch romanlardan Orjinin bittiği yere yepyeni keşifler vaat ediyor.
Eleştiri yaparken dahi, “bir ihtimal daha var!” diyerek yola çıkan Ayşegül Tözeren klişe olarak nitelenen tüm eleştiri unsurlarını yeni, taptaze bir bakış açısıyla ele alıyor. Sürekli olarak yaptığımız eleştiriler dahi günü geldiğinde klişe olabiliyor, öyle değil mi?
Klişelere saplanıp kalmamak adına eleştirinin öz'üne inmeye, eleştiriyi eleştirmeye ne dersiniz?
(Tanıtım Bülteninden)