Diriler İçin Bir Yasin Okuması
Öz kaynağın ilk gönderildiği ve Peygamber aleyhisselam'ın aktardığı duruluk ve açıklıkta yeniden ve yeniden, Yaratıcı'nın murad ettiği/amaçladığı anlamda okunmadığı, anlaşılmadığı ve yorumlanmadığı acı gerçeği her vakit kendini hissettirmektedir. Kitab'ı ilk olarak alan, yorumlayan ve yaşayarak duyuran Hz. Peygamber (s)'in muradı eşliğinde yola çıkılmadığı da...
Bu çalışmayla, özellikle Müslüman halkın, genel olarak ta hayatını anlamlandırmak için hakikati arayan samimi bütün insanların, Kitab'ımızı akla ve yüreğe seslenen açıklıkta, anlaşılır ve hayata yansıtmaya hazır bir canlılıkla okunmasına katkıda bulunmayı amaçladık.
Bunu da, günümüzde adeta ‘ölüler kitabı'nın sembolü haline getirilmiş olan Ya-sin'in, aslında; hayat verici mesaj, işaret ve sembol/ayetleriyle Kitab'ın kalbi oluşu üzerinden örneklemeye çalıştık.
Bu tür el uzatmaların, eserciklerin, el ele asıl kaynağa bir yürüyüş zinciri olduğunu ve okuruna karşı “Kaynağa gitmene gerek yok ben varken” gibi bir edepsizliğin ötesinde, “Kaynağa vardıysan bana müsaade” diyen bir edepte, edebiyatta olduğunu samimiyetle ifade ederiz.
(Tanıtım Bülteninden)
Öz kaynağın ilk gönderildiği ve Peygamber aleyhisselam'ın aktardığı duruluk ve açıklıkta yeniden ve yeniden, Yaratıcı'nın murad ettiği/amaçladığı anlamda okunmadığı, anlaşılmadığı ve yorumlanmadığı acı gerçeği her vakit kendini hissettirmektedir. Kitab'ı ilk olarak alan, yorumlayan ve yaşayarak duyuran Hz. Peygamber (s)'in muradı eşliğinde yola çıkılmadığı da...
Bu çalışmayla, özellikle Müslüman halkın, genel olarak ta hayatını anlamlandırmak için hakikati arayan samimi bütün insanların, Kitab'ımızı akla ve yüreğe seslenen açıklıkta, anlaşılır ve hayata yansıtmaya hazır bir canlılıkla okunmasına katkıda bulunmayı amaçladık.
Bunu da, günümüzde adeta ‘ölüler kitabı'nın sembolü haline getirilmiş olan Ya-sin'in, aslında; hayat verici mesaj, işaret ve sembol/ayetleriyle Kitab'ın kalbi oluşu üzerinden örneklemeye çalıştık.
Bu tür el uzatmaların, eserciklerin, el ele asıl kaynağa bir yürüyüş zinciri olduğunu ve okuruna karşı “Kaynağa gitmene gerek yok ben varken” gibi bir edepsizliğin ötesinde, “Kaynağa vardıysan bana müsaade” diyen bir edepte, edebiyatta olduğunu samimiyetle ifade ederiz.
(Tanıtım Bülteninden)