Sarmaşıktaki Serçe Aykut Taştan

Sarmaşıktaki Serçe

Aşk, nereden eseceği belli olmayan bir rüzgârdı. O rüzgâr bir serçeye doğru esti ve serçe dala konmuştu. Kim bilebilirdi ki o dalın, onun yuvası olacağını…” Ağacın gölgesine oturdular ve birbirine bakmaya başlamışlardı. Ağaca...
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
88,00TL
Havale/EFT ile: 86,24TL
9786056970818
974457
Sarmaşıktaki Serçe
Sarmaşıktaki Serçe
88.00

Aşk, nereden eseceği belli olmayan bir rüzgârdı. O rüzgâr bir serçeye doğru esti ve serçe dala konmuştu. Kim bilebilirdi ki o dalın, onun yuvası olacağını…”

Ağacın gölgesine oturdular ve birbirine bakmaya başlamışlardı.

Ağaca konan serçenin sesiyle ikisi de başlarını havaya kaldırdılar. Serçenin hareketlerini seyrettiklerinde Serdar, başını eğip serçeye bakan Sultan'ı izlemeye başladı.

- Sen bir serçesin ve ben de tutunacak dalınım. Sen ne zaman zor durumda kalırsan hep bana tutun ve o güzel sesinle konuş çünkü serçe hep ağacın dalına konup ötüyorsa sen de bana gel, hep o güzel sesinle konuş.

- Aslında tutunacak dalım hep yanımdaymış, ben o dalı uçarken görememişim. Zaman geçtikçe dalı gördüm ama ona konmaya cesaret edemedim. Bir rüzgâr esti, ağacın yaprakları oynarken fark ettim dalın güzelliğini ve ona kondum. Evet, şimdi ben o dala kondum.

- Seni seviyorum!

- Seni seviyorum!..

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786056970818
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
96
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Aşk, nereden eseceği belli olmayan bir rüzgârdı. O rüzgâr bir serçeye doğru esti ve serçe dala konmuştu. Kim bilebilirdi ki o dalın, onun yuvası olacağını…”

Ağacın gölgesine oturdular ve birbirine bakmaya başlamışlardı.

Ağaca konan serçenin sesiyle ikisi de başlarını havaya kaldırdılar. Serçenin hareketlerini seyrettiklerinde Serdar, başını eğip serçeye bakan Sultan'ı izlemeye başladı.

- Sen bir serçesin ve ben de tutunacak dalınım. Sen ne zaman zor durumda kalırsan hep bana tutun ve o güzel sesinle konuş çünkü serçe hep ağacın dalına konup ötüyorsa sen de bana gel, hep o güzel sesinle konuş.

- Aslında tutunacak dalım hep yanımdaymış, ben o dalı uçarken görememişim. Zaman geçtikçe dalı gördüm ama ona konmaya cesaret edemedim. Bir rüzgâr esti, ağacın yaprakları oynarken fark ettim dalın güzelliğini ve ona kondum. Evet, şimdi ben o dala kondum.

- Seni seviyorum!

- Seni seviyorum!..

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat