Ruzname-i Çino
Yüzüne baktım. Sanki ilk kez görüyormuşum gibi. Daha önce hiçbir yerde rastlamamışım gibi. Uzun saçları çark-ı asumandır, yıldızlardan daha parlaktır bakışları, papatyadan daha beyazdır teni, kaşları keman, yüzü şems-i kamer, dudakları bismillah çeker, dişleri dürdür, kirpiği ok, on sekiz bin âlem hüsnüne kuldur. İşte o, kıyasa gelmez böyle bir afet-i devrandır.
Hüseyin Haydar da az adam değil. Yüzü bir şeye benzemez ama içi benzer ümmü-l kitaba. Doğruyu söyle Siliya, şem-i aselimiz yanmaz mı dersin?
(Tanıtım Bülteninden)
Yüzüne baktım. Sanki ilk kez görüyormuşum gibi. Daha önce hiçbir yerde rastlamamışım gibi. Uzun saçları çark-ı asumandır, yıldızlardan daha parlaktır bakışları, papatyadan daha beyazdır teni, kaşları keman, yüzü şems-i kamer, dudakları bismillah çeker, dişleri dürdür, kirpiği ok, on sekiz bin âlem hüsnüne kuldur. İşte o, kıyasa gelmez böyle bir afet-i devrandır.
Hüseyin Haydar da az adam değil. Yüzü bir şeye benzemez ama içi benzer ümmü-l kitaba. Doğruyu söyle Siliya, şem-i aselimiz yanmaz mı dersin?
(Tanıtım Bülteninden)