Martı Anton Çehov

Martı Everest Keşif

"Kent Yayınları'nda 1964'te bir kez basılan Martı çevirisi, bugün, elliyi aşkın yıl sonra, okurla yeniden buluşuyor. Necatigil, Martı'yı iki ayrı, ikisi de 1960 basımı, Almanca çevirisinden, iki çeviriyi de karşılaştırarak...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
49,40TL
Taksitli fiyat: 9 x 6,28TL
9786051853055
928642
Martı
Martı Everest Keşif
49.40

"Kent Yayınları'nda 1964'te bir kez basılan Martı çevirisi, bugün, elliyi aşkın yıl sonra, okurla yeniden buluşuyor. Necatigil, Martı'yı iki ayrı, ikisi de 1960 basımı, Almanca çevirisinden, iki çeviriyi de karşılaştırarak Türkçe'ye kazandırmış. Öyle sanıyorum ki, Martı'yı çevirmesi, Yıldız Kenter'le Kâmran Yüce'nin önerisi dolayısıyla.

1963'te, ortaokulda öğrenciyken seyretmiştim Martı'yı. Ne Çehov'dan haberim vardı, ne Martı'dan. Ama Ankara Devlet Tiyatrosu'ndan ayrılarak İstanbul'a gelen Yıldız Kenter'le Müşfik Kenter'in kurdukları Kent Oyuncuları, zaten ne oynasalar, edebiyatla, tiyatroyla, sinemayla, resimle, bütün sanatlarla esriyip gitmek isteyen bir yeniyetme için başlı başına odaktı. Her defasında Çehov'a sonsuz hayranlığım doruktan doruğa yol aldı. Martı'nın yalnızca Nina ve Treplev'in trajik serüvenleri olmadığını, yan kişilerin, örnekse Sorin'in ya da Maşa'nın bize çok şeyler söylediklerini zaman içinde alımladım.

Martı'da birinci perde açılırken “güneş yeni batmıştır.” Şimdi geçmişe dönüp bakınca, hele anılar da eşlik edince, o günlerdeki sanat duyuşunu/sanata saygıyı bir kez daha, keskin güneş ışığında mutlulukla duyuyorum, hâlâ duyumsayabiliyorum."

- SELİM İLERİ -

(Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786051853055
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
132
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Çeviren:
Behçet Necatigil
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

"Kent Yayınları'nda 1964'te bir kez basılan Martı çevirisi, bugün, elliyi aşkın yıl sonra, okurla yeniden buluşuyor. Necatigil, Martı'yı iki ayrı, ikisi de 1960 basımı, Almanca çevirisinden, iki çeviriyi de karşılaştırarak Türkçe'ye kazandırmış. Öyle sanıyorum ki, Martı'yı çevirmesi, Yıldız Kenter'le Kâmran Yüce'nin önerisi dolayısıyla.

1963'te, ortaokulda öğrenciyken seyretmiştim Martı'yı. Ne Çehov'dan haberim vardı, ne Martı'dan. Ama Ankara Devlet Tiyatrosu'ndan ayrılarak İstanbul'a gelen Yıldız Kenter'le Müşfik Kenter'in kurdukları Kent Oyuncuları, zaten ne oynasalar, edebiyatla, tiyatroyla, sinemayla, resimle, bütün sanatlarla esriyip gitmek isteyen bir yeniyetme için başlı başına odaktı. Her defasında Çehov'a sonsuz hayranlığım doruktan doruğa yol aldı. Martı'nın yalnızca Nina ve Treplev'in trajik serüvenleri olmadığını, yan kişilerin, örnekse Sorin'in ya da Maşa'nın bize çok şeyler söylediklerini zaman içinde alımladım.

Martı'da birinci perde açılırken “güneş yeni batmıştır.” Şimdi geçmişe dönüp bakınca, hele anılar da eşlik edince, o günlerdeki sanat duyuşunu/sanata saygıyı bir kez daha, keskin güneş ışığında mutlulukla duyuyorum, hâlâ duyumsayabiliyorum."

- SELİM İLERİ -

(Tanıtım Bülteninden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat