Arap Milliyetçiliği ve Batılı Misyonerler Ali Ulvi Özbey

Arap Milliyetçiliği ve Batılı Misyonerler

18. ve 19. yüzyıl milliyetçilik dalgasının dünya üzerinde birçok ülkede yoğun olarak hissedilmesine rağmen dünyanın doğu ülkelerinde etkilerinin en fazla hissedildiği coğrafya şüphesiz birçok milliyet unsurunun yer aldığı Osmanlı...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
65,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 8,27TL
9786257055345
1156525
Arap Milliyetçiliği ve Batılı Misyonerler
Arap Milliyetçiliği ve Batılı Misyonerler
65.00

18. ve 19. yüzyıl milliyetçilik dalgasının dünya üzerinde birçok ülkede yoğun olarak hissedilmesine rağmen dünyanın doğu ülkelerinde etkilerinin en fazla hissedildiği coğrafya şüphesiz birçok milliyet unsurunun yer aldığı Osmanlı toprakları olmuştur. Bu anlamda Fransız Devrimi, Osmanlı aydınları üzerinde büyük bir etki yaratan ilk Batı hareketidir. Ancak, devrimin sloganı “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” Osmanlı İmparatorluğu içinde yaşayan farklı etnik unsurlara aynı biçimde yansımamıştır: Osmanlı İmparatorluğu topraklarında milliyetçilik, “özgürlük, eşitlik, ulusallık” biçimini almıştır.


Dünya genelinde tarih boyunca milliyetçi hareketler kendilerini yegâne olarak ifade etse de gerçekte bütün milliyetçi hareketler birbirine benzemektedir. Hepsi topluma nizam verirken ortak varsayımlara dayanmaktadır. Her milliyetçi kendi milletinin taşıdığı bazı özelliklerle diğer milletlerden ayrıldığına inanmaktadır. Dil, etnik köken, din ve tarihsel geleneklerle ilgili bu özellikler bir milleti diğerinden ayırmaktadır.


19. yüzyıldaki Arap milliyetçiliği konusundaki söylem, milliyetçi bilincin ve hatta tutarlı bir milliyetçi teorinin var olduğuna dair zorlayıcı kanıtlar üretme zorluğuyla karakterize edilmiştir. Geçen yüzyılın milliyetçilik hakkındaki yazılarda iki ana yorum göze çarpmaktadır: Birincisi, Arap milliyetçiliği olarak yorumlanan teori aslında İslam'ı kurtarmak için gerçekleştirilen bir girişimden başka bir şey değildi. İkincisi, milliyetçi düşünce olarak görünen şeyin milliyetçi bilinçle ilgisi yoktur; zengin sınıfların çıkarlarına ilgi gösterme çabası mevcuttur.


Aynı yüzyılda Osmanlı topraklarında misyonerlik faaliyetleri ile birlikte eş zamanlı olarak ortaya çıkan Arap milliyetçiliğinin entelektüel boyutlarında batılı misyonerlerin başını çektiği eğitim faaliyetlerini ve kurumlarının konumu Arap milliyetçiliğinin farklı boyutlarda ele alınmasını ve bu noktada daha fazla düşünülmesini zorunlu kılmıştır.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786257055345
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
112
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

18. ve 19. yüzyıl milliyetçilik dalgasının dünya üzerinde birçok ülkede yoğun olarak hissedilmesine rağmen dünyanın doğu ülkelerinde etkilerinin en fazla hissedildiği coğrafya şüphesiz birçok milliyet unsurunun yer aldığı Osmanlı toprakları olmuştur. Bu anlamda Fransız Devrimi, Osmanlı aydınları üzerinde büyük bir etki yaratan ilk Batı hareketidir. Ancak, devrimin sloganı “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” Osmanlı İmparatorluğu içinde yaşayan farklı etnik unsurlara aynı biçimde yansımamıştır: Osmanlı İmparatorluğu topraklarında milliyetçilik, “özgürlük, eşitlik, ulusallık” biçimini almıştır.


Dünya genelinde tarih boyunca milliyetçi hareketler kendilerini yegâne olarak ifade etse de gerçekte bütün milliyetçi hareketler birbirine benzemektedir. Hepsi topluma nizam verirken ortak varsayımlara dayanmaktadır. Her milliyetçi kendi milletinin taşıdığı bazı özelliklerle diğer milletlerden ayrıldığına inanmaktadır. Dil, etnik köken, din ve tarihsel geleneklerle ilgili bu özellikler bir milleti diğerinden ayırmaktadır.


19. yüzyıldaki Arap milliyetçiliği konusundaki söylem, milliyetçi bilincin ve hatta tutarlı bir milliyetçi teorinin var olduğuna dair zorlayıcı kanıtlar üretme zorluğuyla karakterize edilmiştir. Geçen yüzyılın milliyetçilik hakkındaki yazılarda iki ana yorum göze çarpmaktadır: Birincisi, Arap milliyetçiliği olarak yorumlanan teori aslında İslam'ı kurtarmak için gerçekleştirilen bir girişimden başka bir şey değildi. İkincisi, milliyetçi düşünce olarak görünen şeyin milliyetçi bilinçle ilgisi yoktur; zengin sınıfların çıkarlarına ilgi gösterme çabası mevcuttur.


Aynı yüzyılda Osmanlı topraklarında misyonerlik faaliyetleri ile birlikte eş zamanlı olarak ortaya çıkan Arap milliyetçiliğinin entelektüel boyutlarında batılı misyonerlerin başını çektiği eğitim faaliyetlerini ve kurumlarının konumu Arap milliyetçiliğinin farklı boyutlarda ele alınmasını ve bu noktada daha fazla düşünülmesini zorunlu kılmıştır.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat