Meontoloji - Mesnevinin Engin Denizinde Mesnevi'nin Engin Denizinde
Batı uzun zamandır varlığı mesele ededursun, yedi yüzyıldır Rûmî bize yokluğu anlatıyor. Mesnevi'nin dalga seslerine kulak verdiğimiz anda kendimizi yokluk üzerine bir tefekkürün içinde buluruz. Bu kitabı mümkün kılan da onu çerçeveleyen de yokluk üzerine bir düşünüm, Yunanca ismiyle meontoloji.
Ulaştığı yer ise Batı düşüncesi içinde teşekkül eden varlık felsefelerinin sunduğundan farklı bir varlık ve dolayısıyla yokluk tasavvuru. Yokluk düşüncesini çağdaş koordinatlarıyla ele alan kitap beş denemeden oluşuyor. Bu denemelerin her biri yokluk düşüncesinin bir boyutunu açıyor. Bu açılmayla beraber hayal, arzu, aşk, inanç, iştiyak, doğa, yer, zaman ve adalet kavramaları da yeni bir boyut kazanıyor. Tüm bu kavramlar yokluğa çarparak gerçek anlamını bulduğunda sanat, etik ve siyaseti birleştiren saf bilim fikri doğuyor.
Hiçlikten farklı olarak yokluk bizi saf hayale götürür. Orada yeni bir anlama kavuşur, yeni bir yaşam tecrübesi başlatırız. Cübbe yırtılır, örtü kalkar, maskeler düşer. İnsanı ilahi saflığa götüren düşünce yolu böylelikle açılır. Gözler yumulur, can gözü açılır. Her şeyin saf ve tortusuz tarafı müşahede edilir. Rahat ve huzur içinde insan, ta gayb âlemine kadar yürür.
(Tanıtım Bülteninden)
Batı uzun zamandır varlığı mesele ededursun, yedi yüzyıldır Rûmî bize yokluğu anlatıyor. Mesnevi'nin dalga seslerine kulak verdiğimiz anda kendimizi yokluk üzerine bir tefekkürün içinde buluruz. Bu kitabı mümkün kılan da onu çerçeveleyen de yokluk üzerine bir düşünüm, Yunanca ismiyle meontoloji.
Ulaştığı yer ise Batı düşüncesi içinde teşekkül eden varlık felsefelerinin sunduğundan farklı bir varlık ve dolayısıyla yokluk tasavvuru. Yokluk düşüncesini çağdaş koordinatlarıyla ele alan kitap beş denemeden oluşuyor. Bu denemelerin her biri yokluk düşüncesinin bir boyutunu açıyor. Bu açılmayla beraber hayal, arzu, aşk, inanç, iştiyak, doğa, yer, zaman ve adalet kavramaları da yeni bir boyut kazanıyor. Tüm bu kavramlar yokluğa çarparak gerçek anlamını bulduğunda sanat, etik ve siyaseti birleştiren saf bilim fikri doğuyor.
Hiçlikten farklı olarak yokluk bizi saf hayale götürür. Orada yeni bir anlama kavuşur, yeni bir yaşam tecrübesi başlatırız. Cübbe yırtılır, örtü kalkar, maskeler düşer. İnsanı ilahi saflığa götüren düşünce yolu böylelikle açılır. Gözler yumulur, can gözü açılır. Her şeyin saf ve tortusuz tarafı müşahede edilir. Rahat ve huzur içinde insan, ta gayb âlemine kadar yürür.
(Tanıtım Bülteninden)