Pardon Patron Aile Şirketlerinde Değişim ve Kurumsallaşma
Kelebek ömrü kadar kısa bir gün mü yoksa
Okyanus Midyesi kadar uzun bir ömür mü?
Bugün milyonlarca, milyarca dolarlık şirketlerin, dev holdinglerin yönetim kurulu başkanlığı koltuğunda oturan patronlar acaba neleri farklı yaptılar, hangi adımları hızlı, hangilerini daha yavaş attılar? Hangi kararlarında risk alırken, doğruluğuna inandıkları ve bu doğrultuda aldıkları hangi kararlardan asla vazgeçmediler?
İnsanı sadece çalışan olarak mı, yoksa aynı zamanda çok değerli bir sermaye olarak mı gördüler? Yenilenmeyi gereksiz, değişimi zamansız mı, yoksa tam tersi anlayışla zamanında olmazsa olmaz taze kan olarak mı düşündüler? Teknoloji kullanımını, sistem kurmayı, yeniliklerle organizasyonu güçlü kılmayı gereksiz masraf olarak mı, yoksa işe yapılan bir yatırım olarak mı değerlendirdiler?
Bu şirketler için tüm çalışanlara sağlanacak olan mesleki ve kişisel gelişim eğitimleri elzem mi, yoksa gereksiz bir gider miydi? Belki henüz milyonlarca dolar sahibi olmayan veya olup da bunu milyarca dolara henüz taşımayan siz değerli patronlar, sizin şirketiniz neden bu başarıya ulaşmasın? Ya da ulaşmış olduğu bugünkü mevcut başarısını yarın çok daha ilerilere neden taşımasın?
Sizin şirketiniz neden kuşaktan kuşağa adınızla birlikte anılmasın? Sizin şirketinizden çok sonra kurulmuş ve bugün milyonlarca, milyarlarca dolarlık iş hacmine, marka değerine ulaşmış olan diğer şirketler gibi neden dünyaya mâl olan köklü bir şirket olmasın? 100 yıldan daha uzun süre yaşam serüvenini devam ettiren, güçlü, köklü aile şirketleri varken, sizin şirketinizin yaşam serüveni neden bir kelebek ömrü kadar kısa sürsün?
Unutmamalı ki bunu başaranlar da bu yolcuğa çıkarken, sizinle aynı gezegende ve sizin hayallerinizle benzeş hayallere sahip idi.
(Tanıtım Bülteninden)
Kelebek ömrü kadar kısa bir gün mü yoksa
Okyanus Midyesi kadar uzun bir ömür mü?
Bugün milyonlarca, milyarca dolarlık şirketlerin, dev holdinglerin yönetim kurulu başkanlığı koltuğunda oturan patronlar acaba neleri farklı yaptılar, hangi adımları hızlı, hangilerini daha yavaş attılar? Hangi kararlarında risk alırken, doğruluğuna inandıkları ve bu doğrultuda aldıkları hangi kararlardan asla vazgeçmediler?
İnsanı sadece çalışan olarak mı, yoksa aynı zamanda çok değerli bir sermaye olarak mı gördüler? Yenilenmeyi gereksiz, değişimi zamansız mı, yoksa tam tersi anlayışla zamanında olmazsa olmaz taze kan olarak mı düşündüler? Teknoloji kullanımını, sistem kurmayı, yeniliklerle organizasyonu güçlü kılmayı gereksiz masraf olarak mı, yoksa işe yapılan bir yatırım olarak mı değerlendirdiler?
Bu şirketler için tüm çalışanlara sağlanacak olan mesleki ve kişisel gelişim eğitimleri elzem mi, yoksa gereksiz bir gider miydi? Belki henüz milyonlarca dolar sahibi olmayan veya olup da bunu milyarca dolara henüz taşımayan siz değerli patronlar, sizin şirketiniz neden bu başarıya ulaşmasın? Ya da ulaşmış olduğu bugünkü mevcut başarısını yarın çok daha ilerilere neden taşımasın?
Sizin şirketiniz neden kuşaktan kuşağa adınızla birlikte anılmasın? Sizin şirketinizden çok sonra kurulmuş ve bugün milyonlarca, milyarlarca dolarlık iş hacmine, marka değerine ulaşmış olan diğer şirketler gibi neden dünyaya mâl olan köklü bir şirket olmasın? 100 yıldan daha uzun süre yaşam serüvenini devam ettiren, güçlü, köklü aile şirketleri varken, sizin şirketinizin yaşam serüveni neden bir kelebek ömrü kadar kısa sürsün?
Unutmamalı ki bunu başaranlar da bu yolcuğa çıkarken, sizinle aynı gezegende ve sizin hayallerinizle benzeş hayallere sahip idi.
(Tanıtım Bülteninden)