Elimi Tut Yeter Akgün Akova

Elimi Tut Yeter

Oğlum Fırat'ın beş yaşına varana kadar sorduğu sorular benim yaşamım boyunca karşılaştığım en zor sınavlar oldu. Biriyle bir kahvaltı sofrasında karşılaştım: “Yumurtalar neden uçmuyo' baba?”Bir diğeri mutfak penceresinin...
Stokta var
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
41,76TL
Taksitli fiyat: 9 x 5,48TL
Havale/EFT ile: 40,92TL
9786052241196
906786
Elimi Tut Yeter
Elimi Tut Yeter
41.76

Oğlum Fırat'ın beş yaşına varana kadar sorduğu sorular benim yaşamım boyunca karşılaştığım en zor sınavlar oldu. Biriyle bir kahvaltı sofrasında karşılaştım: “Yumurtalar neden uçmuyo' baba?”

Bir diğeri mutfak penceresinin önünden uçarak geçen kuşlar yüzünden soruldu: “Kargalar neden kara biliyo' musun?”

Başka bir Fırat sorusu, deniz kıyısında sulardan çıktı: “Damlalar birbirlerini nasıl tanıyo'lar baba?”

En yutkunduruculardan biri, dalgaların salladığı Kadıköy-Eminönü vapurunda buldu beni:

“Vapurlar batınca denizin canı acır mı, baba?”

Halime gülüyorsunuz elbet, ama ben de şimdi sormam mı size: Bilin bakalım, bir çocuk sorularıyla babasını ne kadar uzağa götürebilir? Zor durumdaki bir baba yanıtları nerelerde arar? Bana düşen, tarihin, edebiyatın, şiirin, gerçeklerin ve düşlerin içine dalmak oldu. Döndüğümde yanımda Márquez, Galeano, Uyar, Tolstoy, Cansever, Neruda, hatta bir sürü astronot ve saat tamircisi de vardı! Fırat'ın bazı sorularına yanıt olarak onları getirmiştim. Okuyunca göreceksiniz; çaresiz bir babanın işine yaramışlar mı, yaramamışlar mı?

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786052241196
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
176
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
7
Basım Tarihi:
2018-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Oğlum Fırat'ın beş yaşına varana kadar sorduğu sorular benim yaşamım boyunca karşılaştığım en zor sınavlar oldu. Biriyle bir kahvaltı sofrasında karşılaştım: “Yumurtalar neden uçmuyo' baba?”

Bir diğeri mutfak penceresinin önünden uçarak geçen kuşlar yüzünden soruldu: “Kargalar neden kara biliyo' musun?”

Başka bir Fırat sorusu, deniz kıyısında sulardan çıktı: “Damlalar birbirlerini nasıl tanıyo'lar baba?”

En yutkunduruculardan biri, dalgaların salladığı Kadıköy-Eminönü vapurunda buldu beni:

“Vapurlar batınca denizin canı acır mı, baba?”

Halime gülüyorsunuz elbet, ama ben de şimdi sormam mı size: Bilin bakalım, bir çocuk sorularıyla babasını ne kadar uzağa götürebilir? Zor durumdaki bir baba yanıtları nerelerde arar? Bana düşen, tarihin, edebiyatın, şiirin, gerçeklerin ve düşlerin içine dalmak oldu. Döndüğümde yanımda Márquez, Galeano, Uyar, Tolstoy, Cansever, Neruda, hatta bir sürü astronot ve saat tamircisi de vardı! Fırat'ın bazı sorularına yanıt olarak onları getirmiştim. Okuyunca göreceksiniz; çaresiz bir babanın işine yaramışlar mı, yaramamışlar mı?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat