Suda Perçin Sızısı Ahmet Erdem

Suda Perçin Sızısı

Ahmet Erdem, şiirini, yoğun koşuşturmaca içinde, yalın ve duru sözcüklerle örüyor: toplumsal keşmekeşin zehirli atıklarını sevgide arıtıp kurtardıklarıyla... Bu, çoklarınca yapay görülüyor ya da yadırganıyor. Özellikle ölüm...
Kargo Ücreti: 75,00 TL
indirimli
35,20TL
Havale/EFT ile: 34,50TL
9789753980807
1191981
Suda Perçin Sızısı
Suda Perçin Sızısı
35.20

Ahmet Erdem, şiirini, yoğun koşuşturmaca içinde, yalın ve duru sözcüklerle örüyor: toplumsal keşmekeşin zehirli atıklarını sevgide arıtıp kurtardıklarıyla... Bu, çoklarınca yapay görülüyor ya da yadırganıyor. Özellikle ölüm ve intifar övgücüleri, onun şiirindeki sahici duyguları özümsemekten uzaktırlar. Oysa Erdem'in şiiri, insanın önünde, beslemeyle ezberletilmiş bir hayatın karşısına göstermelik bir kafa tutuşla, intihar tehdidiyle dikilenlerden çok daha sıkı ve bir o kadar da müşfik bir duruşu özetler. Böyle bir girişim ve inat, kelimenin tam anlamıyla yürek ister.

Şairin her imgesi nemden
Hayat ne zaman acıtsa erdemi
Şiire bulanır yeniden

Kentin karmaşasında boğulan ve kendini etnik bir arayışlara zorlayan insan, doğanın gerçeğini, doğadaki ayrılığın özündeki kardeşçe buluşmaya ilerleyiş erdemini duyumsatır:

Munzur soyunsa zıhrını
Fırat da güler Dicle de

Aşkın anılar yumağında bir adın bile nasıl da çılgın tutkulardan dingin bir çoğalışa büyüdüğünü sözcüklerin aralığından gösterir:

Ne zaman ansam adını
Bir şey beni öpücüğe boğar

Ve sonra ansızın, bütün bir ömrün tek solukta yüzümüe üflenişi:

Ütopyada olsa seviş benimle

Ahmet Erdem, herkesin kirletmekle gurur duyduğu bir dünyada, kir imgesinin bıraktığı izi suda perçin sızısıyla sözcüklere dökerek şiiri hayatın dip kovalamacasından uçlara çektikçe, bizi de kendine çekmeyi sürdürecektir.

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9789753980807
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
78
Basım Tarihi:
2010
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Ahmet Erdem, şiirini, yoğun koşuşturmaca içinde, yalın ve duru sözcüklerle örüyor: toplumsal keşmekeşin zehirli atıklarını sevgide arıtıp kurtardıklarıyla... Bu, çoklarınca yapay görülüyor ya da yadırganıyor. Özellikle ölüm ve intifar övgücüleri, onun şiirindeki sahici duyguları özümsemekten uzaktırlar. Oysa Erdem'in şiiri, insanın önünde, beslemeyle ezberletilmiş bir hayatın karşısına göstermelik bir kafa tutuşla, intihar tehdidiyle dikilenlerden çok daha sıkı ve bir o kadar da müşfik bir duruşu özetler. Böyle bir girişim ve inat, kelimenin tam anlamıyla yürek ister.

Şairin her imgesi nemden
Hayat ne zaman acıtsa erdemi
Şiire bulanır yeniden

Kentin karmaşasında boğulan ve kendini etnik bir arayışlara zorlayan insan, doğanın gerçeğini, doğadaki ayrılığın özündeki kardeşçe buluşmaya ilerleyiş erdemini duyumsatır:

Munzur soyunsa zıhrını
Fırat da güler Dicle de

Aşkın anılar yumağında bir adın bile nasıl da çılgın tutkulardan dingin bir çoğalışa büyüdüğünü sözcüklerin aralığından gösterir:

Ne zaman ansam adını
Bir şey beni öpücüğe boğar

Ve sonra ansızın, bütün bir ömrün tek solukta yüzümüe üflenişi:

Ütopyada olsa seviş benimle

Ahmet Erdem, herkesin kirletmekle gurur duyduğu bir dünyada, kir imgesinin bıraktığı izi suda perçin sızısıyla sözcüklere dökerek şiiri hayatın dip kovalamacasından uçlara çektikçe, bizi de kendine çekmeyi sürdürecektir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat